Yavaştan İzmir'e kış gelmeye başladı hatta bu haftasonu yavaştanda değil çat diye geldi.Yine havalar değişir belki ılınır,soğur ama bundan sonra kabulüm kıştır artık.Yorganımı çıkardım bir kere!
Ve bol okullu,vizeli,sıkıcı günler mi kış diye düşünürken kendime sordum.Ben kışın ne yaparım?
Kışın ben,yazın sürekli hatırlayıp durdugum ah şimdi giyebilsem dediğim,"ya biraz serin gibi sanki deme,geceleri orası soğuktur soğuk,dur ben giderken yanıma şu kazağı alıyım!" deyip sürekli valize sokuşturduğum kazakla,annenin ördükleri arasından en sevdiğin atkıyı takıp,yağmurda harap olurmu diye üzüldüğüm botlarımı giyerim.(Zaten botlar yağmurda giymek içindir,bot her zaman haraptır zaten,neye üzülüyorsam!)
Kışın ben,kazağımı,atkımı kıyamadığım botlarımı giydiğimde elimede istisnasız en az bir teli kırık olan şemsiyemi alıp yollara koyulurum,gezerimde gezerim,genelliklede sevdiğim yerleri sevdiğim arkadaşlarımla gezerim.Kimisi benim gibi yağmur ve kış aşığı,kimiside "soğuk mu ıyyy" diyenlerdir..En eğlenceside sıcacık bir yere girip 3 kişi yapılan saatlerce kalkınmayan sohbetler.Sıcak kahve ve tatlı eşliğinde olunca daha da bi mutlu edici.(her defasında yok almıycam dediğim ama sonunda aldığım o bol kalorili tatlı evet.)
...ve kışın böyle gelir geçer kişiler,kazaklar,atkılar,eldivenler,izlediğim filmler,giydiğim pijamalar,sıkıldığım pazarlar(günler diyelim hatta),çalıştığım çalışmadığım dersler,kullandığım şemsiyeler,gittiğim yollar sürekli değişir.Ama kış hep soğuguyla,grisiyle,garip ama beni mutlu eden havasıyla,buzlu camlarıyla,tarçınlı salebi ve minik sobalarıyla hep ordadır.belkide kışın özü olan içine kapanıklıktır benim hoşuma giden bilmiyorum ama seviyorum işte.lafı uzatmadan kışa hoş geldin diyerek bu yazıyı burada noktalıyorum.
~tavsiye mektubu~
şarkı: "The Asteroids Galaxy Tour - Around The Bend"
blog: http://www.wikstenmade.blogspot.com/
Ne.Ci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder